Ata Sporları Federasyonu
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • Youtube
  • Linkedin
  • İletişim

Ahmet Taşçı, Kırkpınar’ın Son Efsane Başpehlivanı

Paylaş:
(Bu toprakların yeni efsaneler yetiştireceği bilinci ile)

1958 yılında Kocaeli Karamürsel’de doğan Ahmet Taşçı’nın hikâyesi diğer pehlivanlardan biraz farklı. Taşçı 25 yaşına kadar spor ile pek ilgilenmedi. 19 yaşına kadar ailesinin yanında çiftçilik yaptı, 1982 yılında bir lastik fabrikasında işe başladı, fabrikada herkese zor gelen ağır işleri kolayca yapması, kimsenin kaldıramadığı ağırlıkları çocuk oyuncağı gibi kaldırması ile dikkat çekmiş, ‘Yaparsın’ diyerek motive eden arkadaşlarının etkisi ile 1985 yılında güreşe başlamaya karar vermiş ve ustası Kadir Birlik’in antrenmanlarına katılmıştır.

Kadir Birlik başta; ‘25 yaşından sonra güreşçi mi olunur? Adamı işinden gücünden etmeyin’ dese de daha sonra şahsi olarak da tanıyınca Ahmet Taşçı’yı bir denemek istemiş.

İlk güreşinde kaybetmesine rağmen para alacağını bilmediği halde para alınca şaşırmış, ‘Hesap ettim’ diyor “Ayda dört güreşe katılsam fabrikadan aldığım maaş kadar para kazanırım.” demiş ve bütün enerjisini emeğini güreşe vermeye karar vermiş.

Kırkpınar’a ilk gidişinde ilk turda yenilince, günde bir iki saat güreş yapmakla bu işin olmayacağını kendisine duyulan sevgiye layık olabilmek için güreşi gerçek bir iş gibi göreceğine ve günde sekiz saat mesai vermeye kendi kendine söz verdi.

Güreşe geç başlamasına rağmen, uygun fiziği, sıra dışı kuvveti ve yeteneği sayesinde çabuk adapte oldu.

Güreşe başladıktan bir yıl sonra 1986 yılında büyük orta kategorisi birinciliğini ki bu birinciliği ‘Sevinçten ağladığım tek birinciliğimdir’ diye anlatır, 1987 yılında başaltı birinciliğini, 1988 yılında artık başpehlivanlık kategorisinde güreşmeye başladı ve beşincilik elde etti, 1989 yılında ise üçüncülüğü elde etti.

Başpehlivanlık yolunda basamakları çok hızlı tırmanmaya başlamıştı, 1990 yılında finalde ustası Kadir Birlik’i yenerek Türkiye başpehlivanı oldu ve iki altın kemer sahibi olmaya giden yol böylece başlamış oldu.


Taşçı, ustası ile arasında geçen diyaloğu unutamaz. Saygı ile ustasını yenmenin doğru olmayacağını düşündüğünden, ‘Ustam sen kazan’ deyince ustası Birlik, ‘Bugün burada sana karşı kaybetmezsem piyasada başkasına karşı kaybeder ve başpehlivanlık unvanını hakkı ile taşıyamam, sen ise bu unvanı daha uzun seneler hakkı ile taşırsın...’

Ünü yayıldı, Türkiye’de düzenlenen bütün yağlı güreş müsabakalarına davet almaya başladı. 1990 yılından 2000 yılına kadar, sadece 1994 ve 1998 yıllarında Cengiz Elbeye’ye karşı kaybetti. 1994 yılında sakatlandığı için pes etmek zorunda kalmış, 1998 yılında ise tribünlerden gelen aleyhinde anlamsız tezahüratlara tepki göstererek rakibinin elini kaldırarak onu kazanan ilan etmiş ve kendisi güreşten çekilmiştir.

Buna rağmen güreşmeye devam etmiş ve 1999 ve 2000 yıllarında tekrar başpehlivan olmuştur.


Ahmet Taşçı’dan sonra bugüne kadar altın kemeri alan bir başpehlivan olmamıştır. Taşçı yeni sporcuların yeteri kadar antrenman yapmadığını düşünmekte ve onlara daha fazla çalışmalarını tavsiye etmektedir.

Güreşe 25 yılında değil de çocuk yaşlarda başlasaydı çok daha büyük başarılar elde edeceği kuşkusuzdur.

Erdoğan Özdemir tarafından Ahmet Taşçı’yı anlatan bir kitap yazılmış ve TRT Spor tarafından Ahmet Taşçı’yı anlatan güzel bir belgesel yapılmıştır. Belgeseli izlemek isteyenler bu linkten seyredebilir.

https://www.youtube.com/watch?v=ZwcE4QQyH1c