Onbin civarı Osmanlı askerinin bulunduğu Estonibelgrad kalesi seksenbin kişilik Halsburglular tarafından kuşatılınca en yakın bir diğer Osmanlı kalesi olan Budin kalesinde görevli Yahya Ağa yardıma gitmek için kumandanından izin ister ve Estonibelgrad kalesine gider.
Kahramanca savundukları kalede kış şartlarının da etkisiyle su ve erzak sıkıntısı baş gösterince Osmanlı kumandanı nasıl olsa kaleyi baharda tekrar ele geçiririz diye düşünerek Halsburglulara vire (askerlerin silahlarını alarak kaleyi terketmesi) teklif ederek kaleden çıkmak ister.

Halsburg komutanı çok memnun olarak vire teklifini kabul eder, Osmanlılarla savaşmaya devam ederse vereceği kayıpların farkındadır. Ancak der Osmanlı Kumandanı. Yahya Ağa yanındaki sekiz cengaver ile beraber kalıp sizle cenk etmek ister.
Halsburg kumandanı buna çok şaşırırır. Seksenbin kişilik orduya karşı Yahya Ağa ve yanındaki sekiz cengaver.
Gülümseyerek kabul eder, sekiz kişi koca orduya ne zarar verebilir!
Kaleyi almak için ilerlediklerinde Yahya Ağa ve arkadaşlarının okları üzerlerine yağmur gibi yağdı. Okları tükenince de kılıçları ile saldırdıkları düşmana çok büyük kayıplar verdirerek sonunda şehadete ulaştılar.
Sadece Yahya Ağa’nın okları ile öldürdükleri hariç kılıcı ile yüz altmış Halsburg askeri öldürdüğü söylenir.

Halsburg kumandanı ve askerleri bu cesaret örneği karşısında Yahya Ağa ve arkadaşları karşısında saygı duruşunda durdular ve naaşlarını tören ile defnettiler.