Bu oyununun ilk defa kim tarafından oynandığı ve menşeinin ne olduğu hakkında kesin bir bilgi yoktur. Ancak kaynakların birçoğu bize bu oyunun eskiden beri Türkler tarafından oynandığı ve bilindiğini göstermektedir. Çevgân yerleşik toplumlarda, daha çok yüksek ve zengin kesim tarafından oynanmaktaydı ve bu nedenle çevgân seçkin oyunu olarak görülmekteydi. Çünkü oyun için gerekli olan malzemeler sadece zenginler tarafından tedarik edilirdi.
Bu oyunun ortaya çıkmasında önemli rol oynayan Bozkır kavimlerinde ise, ata iyi binebilen herkes çevgân oynayabiliyordu.
Gücün, kudretin ve marifetin gösterilme aracı olan Çevgân oyunu özellikle, hükümdarların, hükümdar ailesinin ve beylerin katılımlarıyla oynanırdı. Tüm Türk devletlerinde olduğu gibi Safevilerde de çevgân, sadece bir oyun ve spor olarak görülmüyor aynı zamanda askeri bir talim amacı taşıyordu. Emirlerin çocukları, emirler ve şahın bizzat kendisi çevgân oynayarak vücutlarını dinç tutuyorlardı. Safevi şahlarının çevgân oynamayı sevdikleri ve buldukları her fırsatta oynadıkları anlaşılmaktadır. Kendilerinin oynamadıkları bir oyunu ise “şahneşin” adı verilen bir odada izlerlerdi. I. Şah Abbas genellikle her gece çevgân oynamayı bilen bir gruba çevgân oynamalarını emrederdi ve bu grup özel bir müzik eşliğinde de meydana girerdi. Şahın kendisi de çevgânı eline alarak at koştururdu ve bu oyunu diğerlerinden daha iyi oynardı.
Şehirlerdeki büyük meydanlarda çevgan oynanmaktaydı. Şah ise oyunları bu meydanın kenarında kendisi için özel olarak inşa edilmiş yerlerden izlerdi. Tahta bir sopadan yapılan çevgân yine tahta bir top ile at üzerinde oynanmaktaydı
Erdoğan, E. “Türk Kültüründe Çevgân ve Safevi Devleti’ndeki İzleri”, 3-5 Kasım 2017 Resscongress Uluslararası Eğitim Bilimleri Ve Sosyal Bilimler Sempozyumu
Tam metin için tıklayınız.