Osmanlı Devleti de Türklerin bu eski geleneğini devam ettirmiş özellikle de düzenledikleri okçuluk yarışmaları ile okçuluğun spor olarak uzun yıllar yapılmasına olanak sağlamıştır. Osmanlı Devleti’nde okçuluk yarışmaları hedef, gösteri ve menzil okçuluğu olarak yapılmaktaydı. Hedef okçuluğu, puta adı verilen hedeflere yapılan atışlardı.
Gösteri okçuluğu, daha çok oyun olarak kabul görülen kabak atışları ve darp vurma gibi atışlardı. Menzil okçuluğu ise uzun mesafe atışlar olarak kurulan okmeydanlarında yapılır ve açılan menzillerde en uzak mesafeye atanın adına taş diktiği yarışmalardı. Bu taşların dikilmesi menzili atan kemankeşin adının ölümsüzleşmesini sağladığı gibi kendinden sonra gelecek olanlarında o menzili geçmeye çalışmasıyla yüzyıllarca süren bir rekabet ve yarışma ortamı yaratmaktaydı.
Yüzyıllar süren bu yarışmaların dışında menzil okçuluğu, ok koşuları olarak da yapılmaktaydı. Ok koşuları ok meydanlarının yanı sıra köşk bahçeleri ve mesire alanlarında da yapılmaktaydı. Ok koşularına katılacak kişilerin kemankeş olması yani küçük ve büyük kabza alması gerekliydi.
Bu çalışmada bir yarışma olarak ok koşuları, kaynaklar ışığında elde edilen tespitler ve açıklamalarla izah edilmeye çalışılmıştır.
Serkan Necati Metin Osmanlı Devleti’nde Okçuluk Yarışmaları: Ok Koşuları, June 2021, Conference: ERPA İnternational Congresses on Education, https://www.erpacongress.com/upload/dosya/erpa-2021_book-of-abstract_29-06-2021i_160db44ee1e612.pdf
Tam metin için tıklayınız.