Savaş kazanmak için uzak mesafe sporlarından sayılabilecek binicilik, okçuluk ve cirit gibi sporlara önem vermişlerdir. Fakat yakın mesafe sporlarından olan güreş çoğu zaman Türk toplumu için vazgeçilmez sporların başında gelmiştir. Güreşin Türkler için önemi oldukça fazladır. Cesareti, mücadeleyi ve aklı gerektiren hem de yakın dostluğu, kaynaşmayı güçlendirdiği için Türkler güreşe ayrı bir değer vermişlerdir.
Gittikleri her yere kültürlerini de taşıyan Türkler Anadolu’ya göç ettiklerinde de geleneksel sporların yapılabilmesi ve yaygınlaşabilmesi amacıyla teşkilatlar kurmuşlardır.
Osmanlı döneminde padişahlar tarafından okçuluk, atıcılık, binicilik ve güreş sporlarının düzenli olarak yapılması ve bu branşların her zaman savaşa hazırlık olarak görülmesi nedeniyle spor tekkeleri kurulmuştur. Özellikle güreşin gelişmesi ve güreşçi yetiştirmek amaçlı birçok bölgede Güreş Tekkeleri açılmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde gelişen güreş tekkesi geleneği, Osmanlı Devleti zamanında da geliştirilerek sürdürülmüştür. Bizzat Selçuklu hükümdarlarının ve Osmanlı padişahlarının da bu tekkelerin varlıklarını sürdürmek için çeşitli destekler verdikleri bilinmektedir. Güreş tekkeleri Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar varlığını sürdürmüş, güreşi desteklemeye ve güreşçi yetiştirmeye devam etmiştir. Bu şekilde güreş, Türk toplumunda geleneksel spor oyunları içinde önde gelen dallardan birisi olmuştur.
Behiç, H.N., Kaya, R. “Osmanlı Döneminde Diyarbakır’da Kurulan Güreş Tekkesi Üzerine Bir Çalışma”, Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları VIII Uluslararası Bildiriler Kitabı, ISBN: 978-605-4996-79-7, 16-18 Ekim 2019, syf: 417-430.
Tam metin için tıklayınız.



