Birkaç hafta sonra ben de ilk yayımı aldım—ikinci el bir Bear Kodiak Magnum geleneksel yay. Artık okçu avcılar olmuştuk, atış yapacak bir yere ihtiyacımız vardı.
Şansımıza yerel silah kulübü okçular için iki balya saman getirmişti. Ama “Makaralı yay kullanmak yasaktır!” yazılı levha sorun teşkil ediyordu. Birlikte avlanıyorduk ama kulüp birlikte alıştırma yapmamıza izin vermiyordu. İşe bak.
Günümüzde “dikey yaylı avcılar”ın Tatar yayı kullananlar, hatta ateşli silah kullananlar ile aynı ormanı paylaşması pek çok eyalette normal bir durum. Elbette geçen elli yılda okçuluk dünyasında pek çok şey değişti. Ama geyik avlamak için kullandığımız farklı gereçleri kıyaslamak çok zor bir iş ve bu açıdan yapılmış pek bir araştırma da yok.
2015 yılında Ohio Yabani Yaşam İdaresi bir Okçuluk Anketi yaptı. Bu, her yıl yaptıkları Geyik Avı Süresi ve Av Miktarı anket çalışmasının bir devamı niteliğindeydi. Okçu avcılar örneklemi, davete yanıt veren ve anketi tamamlayan 1.391 katılımcıdan oluşuyordu. Bunların %57’si makaralı yay, %41’i Tatar yayı, %2’si ise geleneksel yay kullanıyorlardı.
Anket çalışmasında elde edilen verilerden biri her avcının ilk oku hangi mesafeye attığı idi. Makaralı yay kullananlar 25,5 yardalık (23,32 m) ortalama mesafe ile en uzağa atış yapan gruptu. Onları 24,7 yarda (22,59 m) ile Tatar yayı ve 18,4 yarda (16,82 m) ile geleneksel yaylar izliyordu. Hepsinin ortalaması 25 yarda (22,86 m) idi.
İlk atışlar üzerine yapılan bu çalışmanın ilginç tarafı makaralı yay ile Tatar yayı arasında mesafe bakımından anlamlı bir fark bulunmamasıydı. Yine de pek çok Tatar yayı üreticisi, ürünlerini bir hayvanı veya hedefi ne kadar uzaktan vurabileceğiniz tartışmasıyla pazarlamaya çalışıyor.
Ankete konu üç silah da bir geyiği 26 yarda (23,77 m) mesafeden avlamaya çalıştığı için makaralı yay ile Tatar yayı arasında pek bir fark çıkmamış olabilir; sonuçta tüm avcılar aynı ortamda avlanıyor, bu da ortalamada 30 yardadan (27, 43 m) daha kısa mesafede atışlar yapılmasını sağlıyor. Yine de belli ki pazarlama alanı ile av sahası arasında atış mesafeleri epey farklılık gösteriyor.
Mevcut çalışma, üç yay türünü isabet kaydedilen atışlardaki mesafe üzerinden de kıyaslamış. Üst paragrafta yazdıklarımın aksine, isabet kaydedilip kaydedilmediğine baktığınızda ilk atış mesafesinde bazı farklar görüyorsunuz. Verilere göre makaralı yay ile Tatar yayı mesafe yönünden büyük oranda denk iken (22,6 yarda/20,67 m ve 22,4 yarda/20,48 m) geleneksel yayların hedefi vurma mesafesi 15,8 yarda (14,45 m) olarak hesaplanmış.
Anket raporunda da ifade edildiği üzere “tüm okçuların ilk atışındaki ortalama mesafe 25 yarda (22,86 m) idi ama isabet kaydeden atışlar, ıska geçenlere kıyasla %30 daha yakından yapılmıştı. Makaralı yay ve Tatar yayı atışlarının çoğunluğu 20 ila 24 yarda (18,30 ila 21,95 m) mesafedeydi, geleneksel yayla yapılanlar ise 15 ila 19 yarda (13,72 ila 17,37 m) aralığındaydı.”
Tahmin edebileceğiniz üzere, isabet oranı tüm silahlarda mesafeyle birlikte düşmüştü. Ok ve yay ile avlanan çoğu avcının 80 yardadan (73,15 m) uzak mesafelerde kullanım için üretilmiş pinleri veya elektronik nişangâhları vardır ama Ohio geyiklerinin büyük çoğunluğu yalnızca 25 yardadan (22,86 m) vurulmuştu. Acaba bu, avcıların nişangâhında yalnızca üç veya daha az pin bulunmasının sebeplerinden biri olabilir mi?
Ankette yer verilen ilginç bilgilerden biri de geyiklerin vurulduktan sonra ne kadar mesafe katettiği hakkında. Ortalama verilere bakıldığında, makaralı yay ile vurulmuş bir geyik ölmeden önce 82,1 yarda (75,07 m), Tatar yayı ile vurulan ise 64,7 yarda (59,16 m) mesafe gidiyor. Geleneksel yayla vurulanlar ise (her ne kadar bunun örneklemi çok küçük olsa da) ortalama 57,6 yarda (52,67 m) mesafe katetmiş. Peki bunun sebebi ne?
Kuvvetle muhtemel ki ağır oklar ile kısa atış mesafelerinin birleşmesi, okların bir taraftan girip diğer taraftan çıkmasını daha olası hale getiriyor. Hangi yayı kullanıyor olursanız olun, iki delik her zaman bir delikten iyidir.
Üç silah birden ele alındığında, vurulan bir geyiğin katettiği ortalama mesafe 74,2 yarda (67,85 m) hesaplanmış. Vurulan avın ele geçirilmesinde de ilginç veriler var. 50 yarda (45,72 m) içinde ele geçirme oranı %55, bütüne baktığımızda ise ancak %11’lik bir bölümü 100 yarda (91,44 m) mesafeyi geçebilmiş. Bir geyiğin vurulduktan sonra ne kadar mesafe katedebileceğini etkileyen pek çok faktör olduğunu da belirtmemiz gerekiyor.
Çalışmada avcılara, vurulan geyiği ne kadar sürede buldukları da sorulmuş. “972 ele geçirmenin neredeyse yarısında (%49) avcılar geyiklerin standdan görebildikleri bir mesafe içinde öldüğünü bildirdiler. Çoğu avcının ölen geyiği gördüğünü ve ele geçirmelerin %90 oranında 100 yarda içinde gerçekleştiğini dikkate alırsak geyiklerin %84’ünün 30 dakikadan daha az sürede bulunması şaşırtıcı değil. Bu arama/bulma işlerinin yalnızca %6’sı avcıların 1 saatten fazla zamanını almış.”
Bundan 15 yıl önce ben de üç farklı avcı grubuna “Vurduğunuz geyik daha ne kadar mesafe gidebiliyor?” diye sormuştum. (Bu kişiler Pennysylvania ve Maryland’de yaşayan, şehirli, makaralı yay kullanarak avlanan kişilerdi.) İzleyen iki yıl içinde toplamda 300’den fazla geyik avladılar.
Ne yazık ki bana gönderdikleri verileri bilgisayarım çöktüğünde kaybettim. Yine de anımsayabildiğim kadarıyla bir geyiğin kaçabildiği mesafe 75 ila 80 yarda idi. İlginç biçimde bu, Ohio verilerine çok yakın. Avlanma verilerini avcının oklarında sabit uç mu yoksa açılır uç mu kullandığına göre gruplamıştım. Özetle, açılır uç ile vurulmuş geyikler, sabit uçla vurulanlara göre 25 yarda daha kısa mesafe gidebiliyordu. Takdir edersiniz ki 25 yarda, şehirleşmiş bölgelerdeki küçük avlaklar için çok önemli bir farktır.
Bu sayılara itiraz etmeye başlamadan önce lütfen elimdeki veri kümesinde beni yanıltabilecek pek çok değer olduğunu unutmayın. Örneğin, sözü edilen mesafeler cihazlarla mı ölçülmüştü? Öldürücü atış kalbe mi gelmişti, akciğere mi? Ok akciğerlerin yalnızca birini mi, yoksa ikisini birden mi deldi? Bu sorular eldeki verileri ilginç kılsa da onların bilimsel standartlardaki bir analize uygun olmadığını da gösteriyor.
Hepimiz farklı silahlar kullanıyoruz, çekiş mesafeleri, ok ağırlıkları, çekiş ağırlıkları çok çeşitlilik gösteriyor. Ama “normal” bir yay düzeneği ile açılır ok uçları kullanmak, geyik büyüklüğündeki hayvanların çok daha kısa kan izleri olması sonucunu verir. Ve ne tür ok ucu kullanırsanız kullanın en belirleyici öge atışı nereye yaptığınızdır.